Sevdiklerinizin hatta sevmediklerinizin bile hayattayken kıymetini bilin. İnsanlar bir anda ölüyor siz anlamıyorsunuz bile. Hayat çok kısa, zaman çabuk geçiyor, ölüm ise çok ani. Hayat, avuç içinizde ki kar topu gibi çabucak eriyor eliniz de. İlk başta ıslaklık kalsa da sonra sanki hiç kar topunu avuç içiniz de taşımamışsınız gibi izi de gidiyor. İnsanların da bir süre sonra hiç var olmamışcasına hayatta ki izleri siliniyor. Bu yüzden yaşamın kıymetini yitirdikten sonra değil de, nefes alırken bilin. Ömrümüzü düşmanlık için tüketmekten ise sevgi için tüketin. İşte o zaman bir anlamı kalır bu kısa ömrün.
Nefes aldığınız hatta almadığınız süre boyunca her şeye sevgi dolu bakmanız temennisiyle 😽
Ne güzel değil mi ? Fakat sevsen eline zarar, sevmesen insanın içinde ûkte bırakır. 'Sadece bir defaya mahsus seveceğim seni kaktüs.' diyorum. 'Dokunma.' diyor 'Canını yakarım.' Birini sevmek de böyle işte, biliyorsun yanacaksın ama çekemiyorsun o uzattığın eli. 'Pamuk misali davranacağım sana' diyorum 'Varsın canım yansın, o acı işlemez bana. Benim gözümde pamuksun sen, bir defa dokunsam sana en kaliteli pamuğa dokunmuş gibi olurum' diyorum. Ama nafile bir duvara konuşuyorum sanki. Kaktüs kaktüstür arkadaş! Gidip bir kaktüse pamuk değeri vermeyeceksin! Aynı bir insana ederinden fazla değer vermeyeceğin gibi.
Uzun zaman oldu buraya yazmayalı, aslında yazmayı özledim fakat yazmak için içimde bir istek bulamadım. Yazmaya değer bir olay veyahut bir his, bunlardan uzaklaşmışım. kalemim tozlanmış biraz, silmenin tam zamanı diye düşündüm bu gece. Ve bende koyuldum yazmaya. Ne için, kim için olduğu belli olmadan yazmalıyım dedim. Bu aralar içimi bir korku, kaygı hisleri bürüdü. Nedenini açıklayarak sizi yormayacağım. Sadece kaygım olduğunu paylaşmak istedim sizinle, paylaşacak kimsem kalmadığından olsa gerek. Çok sevdiğim bir şiir de "Yalnızlık seni ele geçiriyorsa, yalnızca kapını açık bırak" diyordu şair. Benim şuan yaptığım tam olarak bu. Şiirin devamında ise "Elbet acı da gelecek, ama bu acı oyalanıp kalada bilir. Bir süre kalıp gidedebilir." diyerek sonlandırıyor şair şiirini. Bende açtım kollarım yalnızlığa, sarıp sarmaladım, kendi benliğime karıştırdım yalnızlığı. Durum böyle olunca oyalandı ve daha çok girdi benliğime. Bir zamanlar gölgesinden bile korktuğum yalnızlık, beni tamamıyla sarmıştı. Artık nasıl kurtulurum diye düşünmekten geçtim. İnsan bir süre yalnızlığa alışınca, onu yolculamak garip hissettiriyor. Anlatacak çok şey birikti içim de lakin kimseye bahsedesim yok. Gerçi dinleyecek bir kimse de yok. Bazen deliriyor muyum diye düşünmüyor değilim. Bu aralar kendi kendime anlatıp, kendi kendime dinliyorum. Biraz da bu durumdan sıkıldığım için yazmak istedim buraya. Bu geceyi burada noktalıyorum. Bu sefer arayı fazla açmayacağım, kendinize sağlıcakla bakın. Son olarak bir şarkı bırakıyorum buraya;